Yumurtalığı tembel (zayıf) (Azalmış over rezervi) olan tüp bebek hastalarında DHEA takviyesi fayda sağlar mı?

Dehidroepiandrosteron (DHEA), zaten vücutta bulunan, adrenal bezde  ve yumurtalıklarda üretilen bir androjendir. 1939 yılında Butenandt adlı bir Alman bilim adamı,  DHEA'yı tanımlayan ve izole eden çalışmaları nedeniyle Nobel Kimya ödülü almıştır. DHEA, östradiol ve testosterona dönüşebilen zayıf bir androjendir. Bu hormonun kandaki düzeyleri ilerleyen yaş ile birlikte ile düşer. 1996 yılında, DHEA'nın anti-aging etkileri tanımlanmıştır. Bu, birçok bilim adamını, DHEA'nın, azalmış over rezervi özelliği olan, yumurtalıkları yaşlanmış kadınlardaki etkilerini araştırma konusunda motive etmiştir.

1994 yılında, A.B.D. Sağlık Bakanlığı, DHEA'nın reçetesiz olarak kullanılabileceğine karar vermiştir. Çoğu Avrupa ülkesinde reçete ile alınması gerekmekte ise de A.B.D. Sağlık Bakanlığı DHEA'yı bir besin takviyesi olarak kabul etmektedir. Piyasadaki DHEA preparatlarının saflığı ve etkinliği çok değişkenlik gösterebilmektedir. Yapılan ilaç incelemelerinde, ilacın içindeki DHEA miktarının üzerinde yazdığı miktarın % 0 ile %150 arasında değiştiği saptanmıştır.

Yumurtalığı zayıflamış olan olgularda, ilk defa 2000 yılında denenmiş ve 5 zayıf cevap olgusuna 2 ay boyunca günde 80 mg DHEA verildikten sonra aşılama tedavisi yapılmış ve yumurtalık cevabının daha iyi olduğu bildirilmiştir. Ancak, bu çalışma çok eleştirilmiş ve bu konuda 2005 yılına kadar başka çalışma olmamıştır.

DHEA'nın kaderi 2005 yılında, New York'ta, 43 yaşındaki bir kadın hastaya, ilk IVF denemesinde bir yumurta çıkınca, donasyon (yumurta bağışı) önerilmesi sonrası değişmiştir. Bu seçeneği reddeden kadın DHEA kullanmaya başlamış ve bunu doktorundan gizleyerek 9 defa daha tüp bebek denemiştir. Her seferinde artan bir yumurtalık yanıtı gözlenmiş ve en son denemede 17 yumurta toplanmıştır. Hasta doktoruna bu ilacı 6. denemede söylemiştir. Bunun yayınlanmasından sonra değişik çalışmalar yapılmış, ancak bilimsel değeri yüksek ilk çalışmalar 2010 ve 2012 yıllarında yapılmıştır. Olumlu kanıtlar sunmalarına rağmen bunlar bile eksiklerinden dolayı ciddi eleştirilmişlerdir. Dolayısıyla, sağlıklı bir sonuca varabilmek için daha iyi dizayn edilmiş geniş hasta grubunu inceleyen çalışmalara ihtiyaç vardır. Ancak, yakın zamanda başlanan çalışmalarda, yazı-tura sonucunda tedavi (DHEA) almayan gruba katılma ihtimali olduğundan çalışmalara katılmak isteyen hasta bulunamamış ve çalışmalar yapılamamıştır.

Ancak, ilacın düşük maliyeti ve yan etkilerinin azlığı düşünüldüğünde, olası olumlu etkileri de düşünülünce, özellikle de zayıf cevap olgularında, tüp bebek öncesi kullanımı ilgi çekmekte ve cezbedici olmaktadır. 45 ülkeden 196 tüp bebek merkezinde yapılan ankette  cevap veren hekimlerin %25'inin, zayıf cevap olgularında tüp bebek öncesi DHEA kullandığı anlaşılmıştır. Ancak, ilacın denetimsiz ortamda reçetesiz satılıyor olması yukarıda da belirtildiği gibi, ilaç içermeyen, düzgün ellerde üretilmeyen birtakım tabletlerin alınması ile sonuçlanabilmektedir. Ülkemizde, DHEA, Biosteron adıyla, 25 mg tb olarak bulunmaktadır. Alınması düşünülürse günde 3 tablet (sabah 1, öğlen 1, akşam 1) en az 6 hafta kullanılması gereklidir. Prospektüsünde gebelikte kullanılmaması gerektiği belirtilmiştir. Bunun sebebi, androjen olduğu için, kız bebeklerin dış cinsel organlarında bozukluğa sebep olabilme ihtimalidir. Her ne kadar yumurtalığı zayıf olguların gebe kalma şansı düşükse de bu ilacın yanında ek bir yöntemle korunmaları uygun olacaktır. Tedavi zaten tüp bebek tedavisi sırasında transfer yapılmadan önce kesilmelidir.

Tüp Bebek Konuları

Sorularınıza cevap mı arıyorsunuz ?
Soru Sor