Doğurganlığım tehdit altındaysa ne yapabilirim ?

Meme kanseri olmuşum, doktorum kemoterapi öneriyor. Kanseri yendikten sonra çocuk istersem doğurganlığımı nasıl koruyabilirim ?

DOĞURGANLIĞI KORUMA YÖNTEMLERİ, ilk zamanlarda kemoterapi veya radyoterapi almak zorunda olan hastalar (hem erkek, hem de kadında) için uygulanmaya başlandı. En eski yöntemler

  1. erkekte sperm dondurma,
  2. kadında ise
    • yumurtalıkları radyoterapi bölgesinden uzak yerlere dikme ameliyatları ve
    • ilaçlarla (GnRH analogları) yumurtalıkların çalışmasını yavaşlatarak kemoterapi ilaçlarından korumaktır.   

Bu yöntemlerden sonuncusunun (yumurtalıkların baskılanması) çıkış noktası, ergenlik öncesi kadınlarda kemoterapi uygulamak gerektiğinde yumurtalıkların az etkilendiğinin gözlenmesidir. Ancak, ergenlik sonrası, ilaçlarla yumurtalıkların baskılanması yönteminin etkinliği ile ilgili güncel veriler, olumlu bir sonuç vermek konusunda yetersizdir. Dolayısıyla, sadece bu yönteme güvenerek doğurganlığın korunması amaçlanmamalıdır.

Eşi olan kadınlar için etkinliği kanıtlanmış en geçerli yöntem embryo (cenin) dondurmaktır. Tüp bebekte, zaten, artan embryolar için sıkça uygulanan bir yöntemdir. Eşi olmayan kadınlardaki seçenek ise yumurta dondurmadır. Hem embryo hem de yumurta dondurma işlemi için 2-3 hafta sürebilecek bir tüp bebek tedavisi gereklidir. Bu da acil tedavi gerektiren kanser olgularında bir olumsuzluk oluşturmaktadır. Günümüzde siklusun herhangi bir gününde tüp bebek tedavisinin başlanabileceği protokoller geliştirilmekte ve, bu şekilde tedaviyi geciktiren sürenin kısalması amaçlanmaktadır. Süreyi azaltabilmenin diğer bir yöntemi de yumurtaların daha olgunlaşmadan toplanması ve laboratuvar ortamında olgunlaşmaya bırakılmasıdır ki buna IVM denir. Diğer olumsuz bir durum ise, tüp bebekte kullanılan hormonların, meme kanseri gibi hormona bağımlı kanserlere olan, muhtemel olumsuz etkileridir. Bu tip durumlarda da, farklı ilaçlar ile yumurtalıkların uyarılması ile olumsuz etkiler azaltılmaktadır.  

En son geliştirilmekte olan yöntem ise yumurtalık dokusu dondurmaktır. Ergenlik öncesi bir kızda tek seçenek budur. Ergenlik öncesi erkeklerde maalesef testis dondurmak faydalı olmamaktadır. Kanser tedavisi geciktirilemeyecek, zamanı olmayan veya az da olsa hormon kullanamayacak kadınlarda gene tek seçenek budur. Yumurtalık dokuları ameliyat ile alınmakta ve dondurulmaktadır. Daha sonra bu dokular ikinci bir ameliyatla ya eski yerlerine ya da yumurta elde etmenin teknik olarak kolay olduğu kol, karın gibi yerlere yerleştirilmektedir. Bugüne kadar bu yöntemle bildirilmiş 20 kadar doğmuş bebek bulunmaktadır. Buradaki sorun ise, ikinci ameliyatla yerine yerleştirilen dokuların damarlanması oluşana kadar geçen sürede bir kısım dokunun ölmesidir. Yöntemin daha da geliştirilmesi için çalışmalar sürmektedir. Bu yöntemdeki diğer bir risk ise alınan ve dondurulan yumurtalık dokusunda kanser hücresi varsa bunun tekrar vücuda yerleştirilmesi ve kanserin tekrar başlamasıdır. Bu, özellikle lösemi hastalarında gözlendiğinden, bu grup hastada yumurtalık dokusu dondurma yapılmamalıdır.

Erkeklerde en eski ve hala da en geçerli yöntem sperm dondurmaktır. İkişer üçer günlük aralarla masturbasyon ile sperm alınır ve dondurulur. Menide sperm olmayan erkeklerde ise ameliyatla testislerden doku alınarak dondurulabilir. Ancak, erkek, ergenlik sonrası olmalıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi ergenlik öncesi erkeklerde kullanılabilecek bir yöntem yoktur.

Yumurtalık bölgesine ışın tedavisi alacak olan kadınlarda ise yumurtalıkların karındaki yerini değiştirme ameliyatları yapılabilmektedir. Kapalı yöntemle yapılan bu ameliyatlar ışın tedavisine karşın etkin koruma sağlamaktadır. 10 Temmuz 2013

Tüp Bebek Konuları

Sorularınıza cevap mı arıyorsunuz ?
Soru Sor